Buz Hokeyi Hatice Çelik Röportajı
1)
Merhaba,
Hatice Çelik kimdir, bize kendinizden bahseder misiniz?
1986’da
Nevşehir’de doğdum. İki çocuk annesi, buz hokeyi sporunu çok seven, buz hokeyi
gelişsin diye uğraşan biriyim. Aynı zamanda kulüp yöneticisiyim, antrenörlük
yapıyorum. Yaklaşık dört yıl oyunculuk yaptım. Buz hokeyi sporunun ülkemizde
gelişmesi için uğraşıyorum.
2)
Buz
hokeyi ülkemizde bilinen bir spor değil. Bize biraz buz hokeyinden bahseder
misiniz?
Evet, ülkemizde
bilinen bir spor değil ama son yıllarda gelişen bir spor. Kulüp ve tesis sayıları
arttıkça gelişecek. 5+1 sahada 1 kaleci ve 5 oyuncuyla oynanan, altyapıdan, 5
yaşından başlayıp 40- 45 yaşına kadar aktif olarak oynayabileceğimiz bir spor
ve her branşta kadın-erkek sporcuların oynayabileceği bir takım sporu.
Sporculara özgüven aşılayan elit bir spor dalı. Tesislerin çoğalmasıyla ülkemizde
de buz hokeyinin gelişeceğine inanıyoruz. Federasyonumuz da bununla ilgili çok
çalışmalar, turnuvalar yapıyor. Sporcuların hem bireysel, hem hokey anlamında
gelişmeleri için özveride bulunmaları lazım. Bu şekilde ülke olarak daha da
ilerleyeceğimizi düşünüyorum.
3)
Buz
hokeyine nasıl başladınız?
Buz hokeyine
bir alışveriş merkezinde, Galeri Buz Pisti’nde, başladım. Önce kendim
kayıyordum. Sonra düz patenden hokey pateniyle kaymaya başladım. Başladığım
zaman eşim de bu sporu yapıyordu, 21 yaşındaydım. Oyunculukla başladım. Ondan
sonra antrenörlüğe doğru devam ettim.
4)
Sizce
Türkiye buz hokeyinde gelecek vaat eden oyunculara sahip mi?
Türkiye buz
hokeyinde gelecek vaat eden oyunculara sahip. Şu an altyapıdan, dediğim gibi, çok
iyi sporcular ve milli takımlarımızdan çok ileri düzeyde sporcular çıkmaya
başladı. Son beş yıldır ülkemizden yurt dışına gidip bu işi profesyonel şekilde
yapan, bu işten gelir elde eden, ailesini bu şekilde geçindiren sporcularımız
da olmaya başladı. Bunlar güzel gelişmeler. Bu sayının da ileride artacağını
düşünüyorum.
5)
Tesisleriniz
yeterli mi?
Buz pistlerinin
yaygınlaşması lazım, hâlihazırdaki pistler yetmiyor. İstanbul’da bir tane
olimpik pist var.
6)
Federasyon
oyunculara yeterli desteği gösteriyor mu?
Federasyon
oyunculara yeterli desteği gösteriyor. Son dönemlerde yaygınlaşması için TRT’de
Tek Yürek dizisi, yaklaşık 16-18 bölüm çekimi yapıldı, buz hokeyi sporunun
tanıtılmasına vesile oldu. Televizyonda gösterilmesinin bize faydası oldu. “Buz
hokeyi sporu varmış.” deyip kulübümüzü arayan sporcu çok oldu. Oradan görüp
izleyip spora başlamak isteyen belli bir kitle oldu. Bu anlamda, sosyal medyada
ve televizyonda buz hokeyi ne kadar yaygınlaşırsa o kadar iyi. Federasyonumuzun
bu konuda çok büyük desteği oldu. Bunun dışında milli takımlarımız, kulüplere
yardım ve destek anlamında güzel işler yapıyor. İnşallah daha da iyileri
olacaktır.
7)
Hatice
Hanım, Buz Hokeyi Kadınlar Milli Takımı’nda antrenörlük yaptınız. Ülkemizi
temsil eden bireyler yetiştirmek size nasıl duygular yaşattı?
Kulüp olarak,
özellikle kendi altyapıdan yetiştirdiğimiz ve emek verdiğimiz sporcuların milli
formayı giydiklerini gördüğümüz zaman çok mutlu oluyoruz. Kulübümüzde başlayıp
milli formayı giyen yaklaşık 13-14 sporcumuz oldu. Tabii her gördüğüm sporcuda
bu gururu yaşıyorum.
8)
Hem
oyunculuk hem de antrenörlük deneyimi yaşadınız. İyi bir antrenör olmak için
illa iyi bir oyuncu mu olmak gerekir?
Tabii
oyunculukla antrenörlük farklı bence. İyi bir oyuncu olmakla iyi bir antrenör
olunmaz. Antrenör olmak çok farklı bir şey. Çok iyi bir oyuncunun antrenörlük
yapamadığını da gördüm. Yabancı sporcularımız vardı. Kulübümüze antrenör olarak
yardımcı oluyorlardı ama antrenörlüklerinin kendi oyunculukları kadar iyi
olmadıklarını gördüm. Bence ikisi de farklı bir yetenek.
9)
Eşinizle
birlikte Buz Korsanları Takımı’nı kurdunuz. Zor bir süreç miydi?
Evet, gerçekten
zor bir süreçti. Kulübü kurduğumuzda ilk maçımıza Minikler Ligi’nde çıktık.
Liglere katılmak için belli bir sayı olması lazım. Sayımızı tamamladık, o gün
maçta oynayacak ve meçte oturacak sporcularla birlikte maça gittik. İlk
kurulduğumuz senede Türkiye’de Minikler Ligi’nde Türkiye Şampiyonluğunu
yaşadık. 2009 yılıydı. Zorlu bir süreçten geçtikten sonra kulübün ilk kurulduğu
senede şampiyon olması belki bizim bu noktalara gelmemizi sağladı.
10) Kulübünüzün başarılarından bahseder
misiniz?
Dediğim gibi
kurulduğumuz ilk sene Türkiye Şampiyonluğu’yla başladığımız için hedeflerimizi
her zaman yüksek tuttuk. Böyle bir başarıyla başlayınca, başarıyı tadınca
hedeflerimiz yüksek oldu. Şu an Türkiye’de en çok şampiyonluğu yaşamış kulüp
ünvanına sahibiz. 21 kez farklı kategorilerde Türkiye Şampiyonluğunu yaşadık. 4
kez Kadınlar Ligi’nde Türkiye Şampiyonluğunu yaşadık. Yıldızlar ve Minikler
Ligi’nde, 1. Lig Erkekler’de ve Genç Bayanlar Ligi’nde şampiyonluk yaşadık. Farklı
branşlarda bütün kategorilerde şampiyonluğumuz var. İstanbul’a ilk kadın takımı
şampiyonluğunu getirdik. Ve şu an tek kadın takımı şampiyonuyuz. Hala bu ünvana
sahip olmamız bizim için iyi bir şey.
11) Buz Hokeyi’ne kaç yaşında başlanmalı?
Buz Hokeyi’ne yönelmek isteyenlere tavsiyeniz nelerdir?
Buz Hokeyine en
erken 5 yaşından itibaren başlanabilir. 4 yaşından itibaren kaymaya
başlanabilir. Sporcuların kayma seviyesi ilerledikten sonra da buz hokeyine
başlamaları en ideal yaşın 5 olduğunu söyleyebilirim. Buz hokeyine başlayan
kız-erkek sporcular bir kere bu spora adım atınca bırakamıyorlar. Basketbol ve
voleybolda çocuklar daha çabuk pes ediyor. Ama buzun eğlence yönü de var. Bu
bir takım sporu olduğu için bütünleşme, arkadaşlık var, takım ruhunu yakalıyorlar. Bu spora başlayıp
da bırakmak isteyen çok az sporcu tanıyorum. O yüzden küçük çocuklarımızı
bekliyoruz.
12) Oğlunuz Aybars da oyunculuğa adım attı.
Aybars bu sporla uğraşmaktan zevk alıyor mu?
Evet, Aybars
oyunculuğa başladı. 3 yıldır sürekli buza sokmaya çalışıyorduk. Aslında biz bu
mesleği yaptığımız için buzdan çok soğuyordu. “Yine mi buza gidiyoruz?”
diyordu. Ama dediğim gibi yaşı ilerledikçe, şimdi 5 yaşında, “Antrenmanım ne
zaman, antrenmana ne zaman gideceğiz?” diye sormaya başladı. Şimdi buzu çok
seviyor, buzdan çıkmak istemiyor. “Her gün buz olsa buzda yatarım.” diyor. Hani
çocukların buzu sevmesi en ideal yaş 4-5. Aybars’a daha küçükken antrenman
yaptırmaya çalışıyorduk ama sevmiyordu, antrenmana gitmek istemiyordu. Şimdi
çok seviyor. İnşallah ilerde iyi bir hokeyci olur, bizi gururlandırır.
13) Kızınızı da buz hokeyine yönlendirmeyi
düşünüyor musunuz?
Evet, kızımı
yönlendirmeyi kesinlikle düşünüyorum. O daha istekli. İnşallah 2 yaşından itibaren
başlatacağız. Açıkçası onu bir ilk yapmayı düşünüyorum.
14) Sporda Manşet Dergisi’ni takip ediyor
musunuz? Görüş ve önerileriniz nelerdir?
Sporda Manşet
Dergisi’ni sosyal medya üzerinden takip ediyorum. Sporu yaygınlaştırıp haber
yaptığı ve farklı branşların yayılmasına katkı sağladığı için teşekkür
ediyoruz.
Yorum Yap