Zeynep Makbule Akyüz: ‘’BU KADAR DÖVÜŞ TEKNİĞİNİN OLDUĞU BAŞKA SPOR YOK’’




Güreş, boks, tekme ve birçok dövüş tekniğini içinde barındıran ‘’Wushu’’ sporunu ve milli wushucu Zeynep Akyüz’ü tanımak ister misiniz?
Zeynep Makbule Akyüz kimdir Sporda Manşet ailesine ve okurlarına kendini nasıl tanıtırsın?

-Ben Zeynep Akyüz, Dünya Wushu Şampiyonu Türk Milli Takımı Sporcusu. Bartın Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde beden eğitimi 1. Sınıf öğrencisiyim. Aynı zamanda Çin Hebei Tıp Üniversitesinde 1. Sınıftayım. Küçüklüğümden beri Wushu Kungfu sporunun içerisindeyim. Hayatımı böyle devam ettiriyorum. 

1)    Akyüz Ailesi’nin Wushu ile tanışma sürecinden bahseder misin? Tüm ailenin bu spora bu kadar gönülden bağlı olmasının özel bir sebebi var mıdır?

-Babam eskiden kungfu sporcusuydu ve Türkiye’de eskiden baya tanınan "Sakaryalı Kungfu cular" grubunun başkanıydı, şuanda hala antrenman yapıyor, Dünya 2.liği var kungfuda. Annemde aynı zamanda sporcuydu(kungfu sporcusu) şuan bizim antrenörümüz.  Küçüklüğümüzden beri annemin ve babamın antrenmanlarına katılıyorduk. Neredeyse doğduğumuzdan beri yapıyoruz yani. Kısacası doğuştan beri kungfuyla tanışıyoruz, bu spora bu kadar bağlanmamızın sebebi severek yapmamız, tüm hayatımızı bu spora adadık başka özel bir sebebi yok. 

2)    Antrenörünün annen olması senin için nasıl bir şans?

-Bütün sıkıntılarımı çok rahat bir şekilde anlatabiliyorum. Antrenörüm başka biri olsaydı ona her şeyimi anlatamazdım ama annem beni benden iyi biliyor nerdeyse ve sıkıntılarımı hemen anladığı için bu benim için çok büyük bir şans. Her zaman yanımda, hep birlikteyiz, hiçbir zaman ayrılmıyoruz yılın 365 günü birlikteyiz J O yüzden antrenörümün annem olması baya iyi benim için. 

3)    Sen de erken yaşlarda antrenörlüğe başladın.  Öğrencileri bu sporla tanıştırmak ve onları yetiştirmek nasıl bir duygu?

-Çok gurur verici bir duygu, özellikle öğrencilerime öğrettiğim hareketleri kullanabildikleri zaman, wushuyu hayatlarının bir parçası haline getirdiklerini görünce çok mutlu oluyorum. Öğrencilerime wushuyu sevdirerek yaptırıyorum. Antrenmana koşarak geliyorlar ve en çok sevindiğim şeyde antrenmanlara gelmelerini okuldaki derslerine engel olarak görmüyorlar zaten spor bir engel değil ama ülkemizde böyle bir algı var belki biliyorsunuzdur, neyse. Öğrencilerim başarılı oldukları zaman çok seviniyorum onlarla ve kendimle gurur duyuyorum.

 

‘’BU KADAR DÖVÜŞ TEKNİĞİNİN OLDUĞU BAŞKA SPOR YOK’’

4)    Bir röportajında Wushunun zeka açısından çok iyi bir spor olduğunu söylemiştin. Wushunun faydaları arasında başka neleri gösterebilirsin?

-Evet zeka açısından çok iyi hatta en iyi spor. Okulla birlikte yapabileceğiniz en güzel spor wushu. Başka sağlık açısından en iyi spor wushu. Hatta Dünya sağlık sektöründe hastalara wushu sporu yaptırılıyor. Aynı zamanda kendini savunma açısından en iyi savunma savaş sporu wushudur. Wushunun içinde tüm dövüş teknikleri var. Güreş, boks, tekme, Wing Chun da wushuya bağlı. Akrobasi hareketleri taklalar burgular hepsi wushuda var, kılıç sopa, mızrak, zincir...Bu kadar dövüş tekniğinin olduğu başka spor yok. Wushu yapan bir kişiye kolay kolay kimse saldıramaz. Refleksleri çok geliştiren bir spor, özgüveni artırıyor. Kendinde birine saldırmak için cesaret bulamayan biri bence kesinlikle wushu yapmalı  J Ben şimdilik bu kadar söyleyeyim merak edenler araştırsın birazcık J

 

‘’ÇİNLİ HOCA BENİM DÜNYA ŞAMPİYONU OLABİLECEĞİMİ SÖYLEMİŞTİ’’

5)    2009’daki Çin macerandan bahsedebilir misin? 2010’daki dünya üçüncülüğünü ve Avrupa üçüncülüğünü nasıl etkiledi?

-2009 da Çine ilk gelişimde o kadar heyecanlıydım ki, Çin’e ilk gelişimdi sonuçta ve daha 9 yaşıma yeni girmiştim. Çin’de 1 ay antrenman yapmıştık, Çinli hocalar bizi çok sevmişti ve Çinlilerin bize olan ilgisi çok fazlaydı. Hocalar kardeşim Necmettin’in vücut yapısının Wushuya çok yatkın olduğunu söylemişlerdi ve o gidişimde Çinli hoca benim dünya şampiyonu olabileceğimi söylemişti, Çinli hocalarında bunu söylemesi üzerine benim Wushuya olan ilgi alakam daha çok arttı böyle olunca ben daha çok antrenman yapmaya başladım, her gün çalıştım. Türkiye’ye dönünce ilk Türkiye şampiyonluğumu aldım ve 2010 Gençler Minikler Avrupa Şampiyonası’na gitmeye hak kazandım. İlk defa katıldığım Avrupa şampiyonasında 3.lük aldım. Onun ardından tekrar Çine gittik 2 aylık kamp süreci geçirdik, Çok yoğun bir antrenman programımız vardı o zaman çünkü Dünya Şampiyonası’na hazırlanıyorduk. Sonra Singapur’da Gençler Dünya Şampiyonası’na katıldım orda Türkiye’ye Wushu Taodaki ilk Dünya derecesini getirdim, Dünya 3.lüğü kazandım. Hatta benim ardımdan 2011 de ablam Elif Akyüz Büyükler Dünya Şampiyonu oldu. Bu Türkiye’deki Tao sporcularını çok etkiledi. Türkiye’de taoya olan ilgi daha çok arttı. Çünkü o zamana kadar kimse Wushu Taoda ne derece ne şampiyonluk alamamıştı. 

 

‘’EMEKLERİMİN KARŞILIĞINI ALDIM VE ŞAMPİYON OLDUM’’

6)    2012’deki dünya şampiyonluğunu nasıl anlatırsın? Nasıl bir çalışma yöntemi izledin?

-2012’deki Dünya Şampiyonası öncesi Çin milli takımı baş antrenörü beni, ablamı ve kardeşim Necmettin’i Çine davet etti. Çin milli takımıyla çalışmamızı istedi, bunun üzerine tekrar Çine gittik. Çin milli takımıyla 1 ay boyunca (pazar günleri hariç) her gün sabah 3 saat, öğlen 3 saat(bazen4) olmak üzere antrenman yaptık. Hayatımda hiç öyle antrenman yaptığımı hatırlamıyorum, hala çalıştığım herkese, öğrencilerime, arkadaşlarıma o 1 aylık antrenmanı anlatırım. Durmadan 3 saat antrenman yapıyorduk ve kendi formlarımızı sadece bir antrenmanda 100 defa yapıyorduk. Formlar çok yorucu zaten izleyenler bilir. Ve yazın yapmıştık kampı, Çin’in güneyinde bir şehirdi ve baya sıcaktı, O sıcakta her hafta 2 kez koşu yapıyorduk, merdiven çıkıyorduk. Hiç unutmuyorum gerçekten ama emeklerimizin karşılığını aldık. Dünya şampiyonluğu aldım. O çalışmamıza 3.lük alsaydım bile üzülürdüm. Şampiyon olmak için çalışmıştım ve oldum. J

 

 

 

 

‘’FAZLA DESTEK ALMADIM’’

 

7)    Dünya şampiyonu olduktan sonra ülkemizden nasıl tepkiler aldın?

-Güzel tepkiler aldım, herkes tebrik etti. Ama fazla destek almadım. Diğer sporlarda şampiyon olan sporculara daha çok destek olduklarını düşünüyorum. 

8)    Son olarak Çin’de düzenlenen 8. Dünya Wushu Kung Fu Şampiyonası’nda Elif Akyüz 7, sen 4. Dünya şampiyonluğuna ulaştın. Ülkemizde bu dalda idol olmak üzerindeki sorumluluğu artırıyor mu?

-Evet artırıyor. Minikler hep bizi örnek alıyorlar biz ne yaparsak onu yapıyorlar, aileler çocuklarına bizi örnek gösteriyorlar bu yüzden daha dikkatli olmamız gerekiyor, hareketlerimize dikkat etmemiz gerekiyor, en ufak hatamız bile bizi idol olarak gören minikleri etkileyebilir. Bizim çalışmamız daha iyi olmamız, her geçen gün kendimize bir şeyler eklememiz gerekiyor. Buda üzerimizdeki sorumluluğu artırıyor.

9)    Milli takım olarak ve şahsi olarak hedeflerinin tam olarak neresindesin?

-Daha yarısına bile gelmedim. Dünya şampiyonluklarımı korumak istiyorum. Son ki dünya şampiyonasında derece alamadım. Hedefim bundan sonraki dünya şampiyonasında şampiyon olup ondan sonraki dünya şampiyonalarının hepsinde şampiyonluğumu korumak. Ve inşallah Olimpiyat Şampiyonluğu.

 

‘’BİR FUTBOL MAÇI KADAR KONUŞULMUYORUZ’’

 

10) Wushu Kung Fu sporunun ülkemizde tanındığını ve yeterli desteği aldığını düşünüyor musunuz? Aksi durumda bu sporu tanıtmak için hayata geçirmek istediğiniz projeler mevcut mu?

-Wushu kungfu sporu günden güne tanınan bir spor, Türkiye’de son yıllarda çok fazla gelişti, 100000 (yüz bin) den fazla lisanslı sporcu var ve 81 ilde wushu salonu ve antrenörleri var. Bu gelişmenin en büyük sebebi federasyon başkanımız ona buradan teşekkür ediyorum. Ardından bizim (ben, ablam, kardeşlerim)sayemizde wushu kungfu sporu daha çok tanınıyor ve daha çok tanıtmak için planladığımız bir kaç büyük proje var. Şu an federasyonumuz bir tanesini hayata geçirdi zaten internet üzerinden bir yarışma düzenlediler,1.olan 10 sporcuya Çin’de gezi ve eğitim, 2.lere telefon vs ödüller verilecek. Federasyonumuz ve biz hem ülkedeki gençlerin spora yönelmesi için hem de wushunun gelişmesi için çok çalışıyoruz ama yeterli desteği alamıyoruz tabi ki. Ne kadar şampiyonluk alsak da bir futbol maçı kadar konuşulmuyoruz. Tüm amatör sporları böyle. Ben wushuya kesinlikle hak ettiği desteğin verilmediğini düşünüyorum. Maddi manevi her konuda! Sporcularda hak ettikleri desteği görmüyorlar. Sporcuların sponsorlara ihtiyaçları var. Firmaların durumu iyi olan sporculara değil de durumu iyi olmayan sporculara sponsor olmaları gerektiğini düşünüyorum. Bu konuya spor bakanımızın el atması gerek. Bu kadar başarıya bu kadar az destek vermelerinden şikayetçiyim. 

11) Sporda Manşet Dergisi’ni takip ediyor musunuz?

-Artık takip ediyorum J


 Sporda Manşet Dergisi 65.Sayı

Hiç yorum yok